Kırlardan Teknik Dağcılığa Doğru Benim Yolum

Ülkemizde son zamanlarda doğaya ve doğa sporlarına ilginin artması ile farklı spor disiplinlerinin kitlelere ulaşma hızı ve yaygınlığı da arttı. Küresel boyuta varan salgın nedeniyle uzun vakitler kapalı kalma zorunluluğu da sürece dahil olunca bu ilgi katlanarak çoğaldı.

Olimpos, Antalya, Fotoğraf: Kübra Çobanoğlu

Doğa sporları ile ilgili hatırı sayılır bir geçmişe ve alt yapıya sahip, yaptıkları ile belirli bir doygunluğa ulaşmış kişilerin bir kısmının artık mevcut kapasitelerini bir üst seviyeye taşıma istekleri belirgin bir biçimde ortaya çıkıyordu. İşte bu dağ sevdalısı insanlardan birisi de sevgili Arzu Dede. Bu yazıda kendisinin dağcılık ve tırmanış sporlarında ilerlemesini, yöntemini, deneyimlerini yazdık. Ülkemizde çok tanınmayan dağ rehberliği ilişkisini iki boyutlu olarak, değerli dağ rehberimiz Oral Uğur ve Sevgili Arzu’nun kaleminden anlatmak istedik.

Direktaş Zirvesi, Aladağlar, Fotoğraf: Arzu Dede

 

”Başardıkça, öğrendikçe, keşfettikçe aldığın haz ve merak artar.

Hep bir adım ötesi hedeflerin olur. En azından bu benim hikayem.”

 

Minik Fare Şelalesi, Uzundere, Fotoğraf: Oral Uğur

Sevgili Arzu ile hikayemiz 2019 yılının kış aylarına dayanıyor. Arzu bu zamana kadar Türkiye’de, çeşitli Avrupa ülkelerinde, Afrika’nın bazı dağlarında klasik dağcılık, uzun süreli doğa yürüyüşleri gibi deneyimler elde etmişti. Bir anlamıyla bir dağ ve doğa gezginiydi. 2019 kışında Erzurum’a buz tırmanışıyla tanışmak için gittiğimiz dönemde dağlar ve tırmanış üzerine laflarken kendisi bize bu uğraşı mevcut durumdan bir adım öteye taşıma isteğinden bahsetti. Bu durum uzunca bir süredir benim için sadece düşünceden ibaret olan bir tür rehberlik fırsatıydı. Ülkemizde dağ /tırmanış, aynı zamanda dağlarda rehberlik alanlarında maalesef birçok doğru bilinen yanlışlar mevcut. Arzu’nun talebi ise hem benim için hem de MONTIS Trips & Expeditions için kendimizi her anlamıyla ifade etmek için güzel bir fırsat sunuyordu.

Bu başlangıcı Arzu da şöyle anlatıyor:
“Doğada olmayı seven ve doğa aktiviteleri yapan kişiler düşünmüşlerdir ki aslında yaptığımız kendimizi keşfetmek…
Yürürken ya da tırmanırken sadece fiziksel olarak efor mu sarf ediyoruz?
Her şeyi geride bırakırsın ve o anda kalırsın. O anı yaşarsın ve keşfedersin kendini. Şehir içi parkurlarda yapılan yürüyüşler günübirlik doğa yürüyüşlerine evrilir bazılarında. Bazılarında da –bende olduğu gibi- önce basit sonra giderek daha da artan zorluklardaki büyük dağ rotalarına. Yaz dönemindeki kamplı doğa aktivitelerine kış kampları eklenir, ve hatta yüksek irtifaya merak salınır.” diyor Arzu Dede.

 

Ve ekliyor;

“Başardıkça, öğrendikçe, keşfettikçe aldığın haz ve merak artar. Hep bir adım ötesi hedeflerin olur. En azından bu benim hikayem.
Sadece tecrübe ve dayanıklılık gerektiren özel bir teknik malzeme ve eğitim gerektirmeyen klasik dağ tırmanışlarından o kadar çok keyif almıştım ki gözümü artık bu dağların teknik anlamda eğitim, bilgi ve beceri gerektiren rotalarına çevirmiştim. Ama kökenden dağcı olmayan biriydim. Hatta 40+ yaş grubu olarak belki de biraz geç mi kalmıştım? Üstelik gündelik hayatta bu işe ayıracak vaktim de epey kısıtlıydı. En azından kulüplerin ve federasyonun ilan edilmiş eğitim takvimlerine uyma lüksüm yoktu. En önemlisi bu iş ciddi riskler içeriyordu. Eğitimlerine, bilgilerine ve mevcut durumu yönetme becerilerine güvendiğim, beraber olmaktan keyif aldığım genç, dinamik ve yenilikleri takip eden insanlarla yapmalıydım. Bu isteklerimi MONTIS Trips & Expeditions’ın kurucu dağ liderlerinden Ercan Selim Kolbakır’a ilettiğimde kaya eğitimi ve planlamalar için sevgili Oral Uğur ile bir araya geldik.
Neler yapmıştım? Neler yapmak istiyordum? Mevcut durumum neydi? Fiziksel olarak nasıl hazırlanmalıydım? Gibi soruların hepsi masaya yatırıldı. Mevcut durumuma uygun, ilerledikçe de şekillenecek dinamik bir teorik/pratik eğitim programı tasarlandı.” 

 

Samuray öğretilerinde “Tanren” kelimesi geçer.
“Tan” bin gün süren eğitim demektir,
“Ren” on bin gün süren eğitim demektir.
Bin gün yaklaşık üç yıldır,
On bin gün yaklaşık on sene.
Bu kelimeler ömür boyu eğitime işaret eder.

 

Sivridağ, Antalya, Fotoğraf: Oral Uğur

Eğer modern anlamda dağcılık ve tırmanıştan bahsedecek olursak günümüzde alpin coğraflayalarda rehberliğe ek olarak mentörlük ve partnerlik olmalı diye düşünüyorum. Sadece önden gitmek, yolu göstermek ve sorulara cevap vermekten öte her anlamda bir tırmanış ekibi olabilmek önemli. Tirollü bir dağ rehberi “İyi bir dağcıyla harika bir dağ rehberi arasındaki fark katılımcının rehberlik aldığını fark etmemesidir.” diyor ve aslında tek bir cümle ile anlatıyor her şeyi.

Arzu dojoya çıkmayı kabul ettiğinde ona –tıpkı bu yazıda zaman zaman yaptığım gibi- zekice alıntılar yapmadım. Çünkü eğitimleri hemen uygulamaya koyan birinin sözlere ihtiyacı yok. Düşünceyi eyleme dönüştürmek yeterlidir.

Arzu ile eğitimlerde ve tırmanışlarda hedefimiz gayet basitti; dağlar için istenen düşünce ve beceri seviyesine gelmeyi başarabilmek. Bunun için de usta ve çırak gibi çalışmamız gerekti. Arzu aynaya bakarmış gibi öğrenmeliydi. Başka bir deyişle ustayı bir iğne, çırağı ise iplik gibi de düşünebiliriz. Usta çırağına iğnenin ipliğe yön verdiği gibi yön verir. Öte yandan usta da öğrencisinin mental ve fiziksel olgunluğuna göre tırmanışa dair her şeyi elinden geldiğince öğretir.
Samuray öğretilerinde “Tanren” kelimesi geçer.
“Tan” bin gün süren eğitim demektir,
“Ren” on bin gün süren eğitim demektir.
Bin gün yaklaşık üç yıldır,
On bin gün yaklaşık on sene.
Bu kelimeler ömür boyu eğitime işaret eder.
Ne usta olarak ne de çırak olarak eğitimimiz tamamlanır. Ve her zaman ustanın da çırağından öğrenecekleri vardır. Biz de MONTIS Trips & Expeditions takımı olarak her zaman bu yolda ilerlemeyi benimseyerek kişiden ve zamandan bağımsız olarak öğrenmeyi ve öğretmeyi amaç edindik. Nitekim seçtiğimiz yol da yanılmadığımızı gösterdi.

Direktaş, Yedigöller, Aladağlar, Fotoğraf: Oral Uğur

“Araya giren kovid kısıtlamalarına rağmen neredeyse her 15 günde bir doğaya çıkmak teorik ve pratik eğitimler yapmak hem hızlı öğrenmemi hem de adaptasyonumu çok kolaylaştırdı. Kış döneminde de geçen yıllarda olduğu gibi buz tırmanışları da devam etti.
Geleneksel kaya tırmanışı eğitimlerini Aladağlar ve Sivrihisar’da yaptık. Her sene sonbaharda Antalya Sivridağ’da bol bol tırmandık.
Spor tırmanış pratiği için Karakaya, Geyve’de başlangıç yaptık Karakaya, Olimpos ve Geyikbayırı’nda birçok kez tırmanışa gittik.
Aladağlar’da klasik zirve rotalarından zorlu sırt ve duvar rotalarına kadar 20’den fazla tırmanış gerçekleştirdik.” (Arzu Dede)

 

Biz de MONTIS Trips & Expeditions takımı olarak her zaman bu yolda ilerlemeyi benimseyerek kişiden ve zamandan bağımsız olarak öğrenmeyi ve öğretmeyi amaç edindik. Nitekim seçtiğimiz yol da yanılmadığımızı gösterdi.

 

İzlediğimiz yol gayet basitti. Periyodik olarak belirli bir şiddette/yoğunlukta teoriği ve pratiği uyguluyorduk. Belirli bir eşik seviyeye ulaşınca ya periyodu (imkanlar dahilinde) ya da şiddeti/yoğunluğu artırıyorduk. Arzu’nun günlük hayatında uzun süredir yüksek yoğunluklu antrenman yapması ise işlerimizi daha da kolaylaştırıyordu. Sürekli olarak beraber tırmandıkça birbirimizin tarzına alışkanlığımız ve uyumumuz da gelişti.

Arzu geçtiğimiz yılı özetlerken şunları söylüyor;
“Mayıs 2021 yılında kısıtlamaların kaldırılmasıyla beraber uzun zamandan beri hedefim olan,-günün birinde ben de yapabilir miyim dediğim Büyük Demirkazık Dağı’nın Hodgin-Peck kar buz rotasının tırmanışını ikisi MONTIS dağ rehberi olmak üzere, toplamda 4 kişilik bir ekiple gerçekleştirirken hissettiğim ve düşündüğüm şey 1.5 yıldır bunun için hazırlanıyor olduğumdu. Neredeyse 17 saat süren faaliyet boyunca bizi hiç yalnız bırakmayan o rüzgâra rağmen uzun bir kar kulvarının yürüyüşünün ardından, zaman zaman kaya ve buzla kesilmiş etaplarda kramponlarımızın gıcırtılı sesleri, eğim arttıkça salladığımız buz kazmalarımız, ve ayaklarımızın altındaki kar ve kaya yüzeyleri bize tam bir miks alpinizm keyfi yaşattı.
Fazla ara vermeden mental ve fiziksel motivasyonum yerindeyken durur muyum? Acaba sırada ne olabilir? Tabi ki bu soruların cevabı sevgili eğitmenim ve rehberim olan Oral Uğur’daydı. Tüm bu süreçte benimle beraber yoruldu, ter döktü, aç susuz kaldı. Ve hep bir sonraki planı tasarladı, hayal kurdu neler yapılabilir diye. Bir adım ileriyi hedeflerken artık büyük dağ yüzeylerinde sadece 2 kişi olarak kaya tırmanmanın getirdiği psikolojik ve fiziksel yükü kaldırmaya hazır olup olmadığımı en iyi o biliyordu.
Mangırcı Dağı kuzeybatı duvarı tırmanışından inatla vazgeçmeyerek gerçekleştirdik.
Lahitkaya Dağı kuzey duvarı tırmanışının planlanması aşamasında konuştuğumuz gibi Mangırcı Dağı kuzey batı duvarı tırmanışını daha öne çekerek bir nevi hazırlık yapmıştık aslında.

Mangırcı Dağı Kuzeybatı Sırtı, Aladağlar, Fotoğraf: Oral Uğur

Ağrı Dağı’nın resmi olarak 2021 yazında tırmanışa açılmasıyla arada Ağrı Dağı tırmanışı yapıp bir hafta içinde ayağımın tozuyla Lahitkaya kuzey duvarının çıkışını yaptık.

Henüz sezon benim için bitmiş değildi. Kısa süre sonra yeniden dağlara döndük. Yedigöller platosunda muhteşem bir hafta geçirdik. Direktaş Dağı klasik rotası tırmanışından çok keyif aldım. Yedigölleri sarmalayan bütün zirveleri birbirine bağlayarak sırtlarda dolaştık.
Hedefler yükseldikçe elbette kaya üzerinde performansımın da artması lazımdı. Sonbaharın gelmesi ile Sivrihisar ve Karakaya’da tırmanışa gittik. Gün geçtikçe aklım ve bedenim daha az unutmaya, daha fazla hatırlamaya ve adapte olmaya başlıyordu. Ne de olsa bu iş kilometre işi.

2021 senesini kapatmadan önce bir MONTIS Trips & Expeditions 29 Ekim klasiği olan Antalya Sivridağ-Olimpos vaktiydi. Bu sene yağmur bize pek izin vermese de biz istediğimizi aldık.
Yılın son günlerinde ise Antalya- Geyikbayırı’nda dolu dolu tırmanışlar yaptık.
Hala kafada hayaller, elimizde planlar devam ediyor. Beraber daha neler yapabiliriz? Bakalım daha neler olacak?
Arzu’nun uyumu ile takvimimizi onun programına göre oluşturup hem eğitim hem de tırmanışları bir arada gerçekleştirmeyi başarabildik.

Mangırcı Dağı Kuzeybatı Sırtı, Aladağlar, Fotoğraf: Oral Uğur

Örneğin Aladağlar’da yaptığımız kaya eğitimlerini takiben (sırası ve tarihi karışık olmakla birlikte) Demirkazık, Küçük Demirkazık, Kızılkaya ve Direktaş dağları gibi popüler zirvelerin yanı sıra İtoturumu, Katırkayası ve Mangırcı gibi aslında ana akımda pek de popüler olmayan zirvelere kolay da sayılmayacak rotalarından tırmandık. Bazen de vadileri birbirinden ayıran sırt hatlarında peşi sıra zirveleri birbirine bağladık. Bu sayede hem bölge hem de tırmanış anlamında birçok alternatif oluşturmaya başladık. Eve her dönüşte yeni planları cebimize koyabildik.

Arzu, kendisi gibi istekleri ve hayalleri olup da henüz harekete geç(e)memiş kişiler varsa son olarak şunları ekliyor:

“Siz de benim gibi dağlarda olmayı, yürümeyi ve tırmanmayı seviyor ve kendinizi geliştirmek, rotalarınızı çeşitlendirmek istiyorsanız geçmişiniz ne olursa olsun yapabilme şansınız var. Sadece hayalinize inanın. Sizi iyi tanıyan, bilgi, beceri ve vizyon sahibi bir ekibe ihtiyacınız var.
Odaklanın, hayal edin ve uyumlu bir ekiple çalışın. Sağlıkla ve keyifle dağlarda kalmak dileğiyle.
Benimle birlikte emek veren ve ter döken herkese minnettarım” 

ORAL UĞUR
MONTIS Trips & Expeditions
Dağ Lideri / Eğitmen

4 thoughts on “Kırlardan Teknik Dağcılığa Doğru Benim Yolum
  • Oya Kokum
    5/5

    Direktaş çıkışı sonrası sizinle Yedi göller kampında tanışmak ve deneyim paylaşmak büyük keyifti. Rehber ve müşterisi gibi değil partner ve arkadaş gibiydiniz. Bu güzel ilham veren yazı için tebrikler, nice güzel faaliyetler dilerim.

  • 5/5

    Emekli olmama az kaldığı için araştırma yapıyorum. Ön bilgi alabileceğim oldukça detaylı çalışmalarınız var. Elinize sağlık…

  • Aslı Demir
    5/5

    Sevgili Arzu ve Oral Öyle güzel anlatmışsınız ki süreci, hayali gerçekleştirme yolculuğunu… Ben de 50 oldum ve vazgeçtiğim bazı şeyleri gerçekleştirmek için adımlarımı sıklaştırmaya karar verdim. Çok teşekkür ederim. Yollarınız açık olsun. En içten sevgilerimle… Aslı

    • ozgur

      Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederiz. Adımlarınızı sıkılaştırma kararınızda izleri tebrik ederiz... Dağlarla kalın

Yorum Bırak

× Whatsapp İletişim Hattı